5 Ağustos 2009 Çarşamba

Pollyanna'nın Helvası







"Hergün biraz daha öldü içimde. gün geçtikçe ölüsünün kokusu sardı bütün etrafı. Kim derdi ki iyilik abidesi birinin ölüsü herkesi yıldıracak diye! 'Elbirliğiyle yok Etmeye çalıştıığımz bir dünyada Hâlâ olmayacak hayaller uğruna yaşanayan insanlarız hepimiz.' Tırnak içine yazdıklarımda onun ölüsünden kaynaklanan bir ümitsizlik. Evet bir ümitsizlik var ortada, hemde her saniye etrafımızı saran. Çırpınışlar Artık Küçük Gelmeye Başladı. Dayanılmaz bir yangının içine sürüklendiğimizi hissediyorum. sonumuz kötü bir ölüm olacak ya da acı bir haykırış..."


"Ahhh olamaz nasıl olurr" diye yas tutmadı kimse! hiçbirimizin umrunda bile olmadı, kimse aldırmadı! çünkü onu hepimiz öldürdük. hepbirlikte, adi, iç karartıcı kötü bir plânla. Meğer hiç anlamamışız onu. İyimser bir insanı kendi ellerimizle toprağa karıştırdık. Artık ondan Geriye kalanlar Anlayışsızlık, umutsuzluk ve mutsuzluk. Bir gün karşımıza çıkabilecek gerçeklerin iyi yanını erkenden kavrayalım diye az koşturmadı peşimizden. belkide kulağımızı tıkamak yerine onu dinlseydik şuan bu noktada olmazdık. Dünya Hâlinden değil, İnsanlıktan bahsediyorum ben! Elbettedeki dünya değişir ama insanlar değişmezse dünya da ne kadar değişebilir ki? Bardağın boş tarafında birbirimize tuzaklar kurup duruyoruz. Ne isteyebilir ki 27 yaşında bir adam 2 yaşındaki çocuğun geleceğinden? Artık o hâlâ geldik hepimiz...


Körebe oynamayı ne kadar çok seviyorumuşuz meğer... Pollyanna'yı öldürdüğümüz yetmedi Helvasını da Kavurduk! afiyet olsun hepimize! Ümitlerinizi, Hayallerinizi, Gelceğinizi Kavurdunuz haberiniz yok! ve en acısıda artık bir Pollyannamız yok; Fakirin ekmeği yok...

Hiç yorum yok: